Türkiye kimya sanayisi; Türkiye’nin maliyet avantajı, başlıca tüketim pazarlarına coğrafi yakınlığı, küresel tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, inovasyon ve değişen yasal düzenlemeler sayesinde kayda değer bir büyüme yakaladı.
Önümüzdeki dönemlerde Türk kimya şirketlerinin, büyümeyi destekleyen gelecek trendlerden yararlanmak için kendine özgü bir pazar konumlandırması (oyun tarzı) belirlemesi ve yetkinliklerine yatırım yapması gerektiğini düşünüyoruz.
Strategy& olarak Türk kimya endüstrisi için sekiz gelecek trendi öngörüyoruz: ESG ve sürdürülebilirlik, küresel ekonomideki değişimler, ekosistemlerin yükselişi, küresel tedarik zincirinin yeniden düzenlenmesi, yeni iş modelleri, dönüşen teknolojiler, birleşmeler ve satın almaların gücü ile yetenek savaşları.
Toplam ihracatımızın %14’ünü oluşturan ve en büyük ikinci sanayi olan Türk kimya sanayisi, Türkiye’deki ana büyüme sanayilerden birisi. Kur dalgalanmalarından artan girdi maliyetlerine kadar çok sayıda zorluktan etkilense de, Türk kimya sanayisinin ihracat ve üretim rakamları, Asya ile AB ve ABD gibi büyük tüketim pazarları arasındaki küresel tedarik zincirlerinde yaşanan değişimler ve artan lojistik maliyetleri etkileriyle geçtiğimiz yıl 2016 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
2022'nin ilk çeyreğinde, Türk kimya sektörü ihracatı 7,5 milyar dolar ile bir önceki yılın aynı dönemine göre %40 büyüme gerçekleştirdi.
Son yıllarda Türkiye kimya sanayisinin son büyümesini beş büyüme faktörü sağladı:
Kur dalgalanmaları kaynaklı maliyet liderliği
ABD ve Avrupa gibi ana pazarlara coğrafi yakınlık
Asya Pasifik’te küresel tedarik zincirinde yaşanan aksamalar
Türkiye’nin önde gelen kimya oyuncularının yaptığı büyük yatırımlar ve inovasyonlar
Destekleyici yasal düzenlemeler
Türk kimya sanayisi hâlâ dövizle yapılan ham madde ithalatına bağımlı, ancak bu büyüme faktörleri, Türkiye’nin aynı zamanda rekabetçi iş gücü maliyetlerine ve coğrafi yakınlığa sahip ve elverişli bir tedarikçi ülke olmasını sağlıyor.
Özetle, önde gelen Türk kimya şirketleri, kendi oyun tarzlarına uygun olarak, küresel kimya sektörünü şekillendiren sekiz gelecek trendi ile hizalanarak çabalarına ve yatırımlarına odaklanmalıdır.
Büyüme stratejilerini belirlemek için aşağıdaki önemli sorulara cevap vermeliler:
Kimyasal ürün pazarındaki oyun tarzımız (pazar pozisyonumuz) nedir?
Küresel rekabette güçlenmek için hangi becerilere ihtiyacımız var?
Ürün ve hizmet portföyümüzü nasıl uyumlu hale getirebiliriz?
Küresel kimya trendlerini ticari başarımız için nasıl kullanabiliriz?
Orta ila uzun vadede sürdürülebilir büyüme için stratejik seçenekler nelerdir?
Bir ekosistem için hangi işbirlikleri gereklidir?
Hangi seçenekleri kovalamalıyız? Bu seçenekleri nasıl gerçekleştirebiliriz?
Türk kimya şirketleri, bu önemli sorulara cevap verdikten sonra, yeni yetkinlikler geliştirerek ve mevcut becerilerini bu sekiz küresel trend doğrultusunda iyileştirerek büyümelerini sürdürecektir. Böylelikle, Türkiye kimya sektöründe 2030 hedeflerinin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır.
Strategy& Türkiye olarak, kimyasal ürün pazarındaki çok sayıda aktöre bu stratejik sorulara cevap verme ve büyüme stratejisi tasarımı konularında yardımcı olduk. Söz konusu çalışmaların birinde, %30’dan fazla gelir büyümesi hedefleyen ve 20’yi aşkın inisiyatiften oluşan beş yıllık bir uygulama planı ve geleceğe hazırlıklı bir strateji tasarladık.